Elektrikli Araçlarla İlgili Yanlış Anlaşılan Durumlar ve Gerçek Veriler

Elektrikli araçlarla ilgili fazlasıyla yanlış kanaatler ortalarda dönmektedir. Bu yanlışları yapılan son araştırmalar açığa çıkarmaktadır. Menzil kaygısı ve maliyet, elektrikli otomobillerin kitlesel pazarda benimsenmesinin önündeki iki temel engeldir. Büyük miktarda gerçek mobilite verisi üzerine yapılan son çalışmalar, bu sorunların yanlış algılandığını gösteriyor. Elektrikli araçlar (EV’ler), araç sahipleri üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın mevcut otomobillerin büyük bir yüzdesinin yerini alabilir. Bu ayrıca, hızla değişen kamu ağlarına yapılan büyük yatırımların otomobil elektrifikasyonu büyük ölçüde etkiler.

Kişisel otomobillerin elektrifikasyonu, kamuya açık şarj altyapısının az gelişmiş olması ve elektrikli otomobillerin yüksek maliyeti nedeniyle genellikle olanaksız olarak kabul edilmektedir. Kullanıcılar ve politika yapıcılar arasındaki yaygın görüş, araçların maliyetlerini büyük ölçüde sübvanse etmeniz gerektiği fikrine bağlıdır. Ayrıca, EV’lerin kitlesel pazarda benimsenmesini sağlamak istiyorsanız, halka açık şarj ağı bulunmalıdır.

Yaygın olarak benimsenen görüşe rağmen, muazzam miktarda gerçek mobilite verilerine dayalı hiçbir niceliksel tahmin henüz yapılmadı. Bu, uygulanabilirliğin gerçeklikten ziyade bir algı olduğu anlamına geliyor. Özel binek otomobillerle yaklaşık 150 milyon seyahatin analiz edildiği çalışma, mevcut pazar göz önüne alındığında özel alanlarda gece şarjında ​​daha hızlı bir elektrifikasyon sürecinin mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

Analiz ve Sonuçlar

Analizin ilk bölümünde bir bireye odaklanalım ve gereken orijinal aralığı, kullanıcıdan herhangi bir davranış değişikliği olmayacağı varsayarak sonuca ilerleyelim. Analizin sonucu, elektrikli bir arabanın tek şarj ile 300 km menzil yapabildiğini düşünelim. Ancak, arabaların yaklaşık %50’si tüm yıl boyunca tek bir günde asla 300 km’den fazla yol katetmiyor. Çoğu üretici, yeni EV menzilleri için bu hesaplama mantığını hedefliyor. Üstelik, aralık aşımını yılda beş güne kadar çıkarırsak, hedef aralık %50’den % 92’ye yükselecektir.

Elektrikli Araçlarla İlgili Yanlış Kanaatler ve Gerçek Veriler

Ayrıca arabaların yıllık kilometre dağılımını iki sınıfa ayırırsak, ‘Asla fazla menzil yapmayan’ arabaların ortalama yıllık kilometresi yaklaşık 15.000 km/yıl veya bu değerden daha düşüktür. Bu yıllık kilometre dağılımı, bu parametre ile ilgili ekonomik fizibilitenin detaylı hesaplanması için temel öneme sahiptir.

İkinci olarak, ilgili benzinli araba yerine elektrikli bir arabayı ekonomik yönünü inceleyelim. Benzinli ve tam elektrikli bir versiyonun mevcut olduğu, elektrifikasyon için en çekici olan orta boy araba modellerinden bir seçkiyi dikkate alarak değerlendirmeyi yapalım. Mevcut fiyatlara bakıldığında, bu sınıftaki bir benzinli otomobil yaklaşık 130.000-600.000 TL aralığındayken, eşdeğer elektrikli otomobilin 350.000-500.000 TL maliyet aralığındadır. Amortisman, mülkiyet vergileri, elektrik enerjisi maliyeti, sigorta ve bakım maliyeti dikkate alınarak bunun etrafında tam bir maliyet modeli oluşturulabilir.

Bu analizleri birleştirerek, nihai bir sonuca ulaşabiliriz. Maliyet, bir otomobil sahibinin bir arabayı satmadan önce elinde bulundurduğu ortalama süreye göre şekillenebilir. Elektrikli araçlar, günümüzün teknik, altyapı veya ekonomik koşullarının neden olduğu herhangi bir sınırlama olmaksızın araçların belirli bir kısmını değiştirebilir.

2.El Elektrikli Araç İlanları

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here