Kovid-19 herkesin malumu olduğu üzere Wuhan eyaletinde çıktığı günden bu yana her geçen gün hayatımızı daha da zorlaştırıyor. Ancak bazı sektörler var ki, dev üretim kapasitesi nedeniyle bu dönemden en ağır darbeyi onlar aldı diyebiliriz. Bunlardan ilk akla gelecek olan otomotiv sektöründe, ne tür kriz yönetimleri olacağı ise merak ediliyor. Tam da bu ortamda coupe, roadster ve hatta spor sedanların hayatta kalması zor görünüyor.
Kovid sebebiyle kafalardaki ve başlığımızdaki hiçte kolay bir cevabı olmayan kafa karıştırıcı bir soruyla karşı karşıyayız. II.Dünya Savaşı sırasındaki otomotiv durgunluğunun ve bunu takip eden talebin aksine, COVID-19 salgını endüstriye, hükümetlere ve bireylere ciddi mali zararlar verdi. Hem aileler hem de şirketler için gelir kaybı hat safhada gözüküyor. Bu da yeni harcamaların zor seçimlerle geleceği anlamına gelir.
Kovid-19 Sebebiyle Yaşanılan Krizde Otomotiv Sektörü Kritik Alandır
Yaşanılan ekonomik refahta büyük oyunculardan olan küresel otomotiv endüstrisi için kritik alan benzetmesi kesinlikle doğru olacaktır. Otomotiv işi, yüksek teknoloji seviyelerini, gelen ve giden şaşırtıcı miktarlarda para ile birleştirmesi bakımından eşsizdir. Çalışanların sayısı ve fabrikalara, mühendislik merkezlerine, depolara ve test alanlarına yatırılan milyarlarca dolar, kârlı araçların sağlıklı satışıyla dengelenmesi gereken astronomik sabit maliyetleri oluşturur. 2008’de ve şimdi Kovid-19’da olduğu gibi satışlar keskin bir şekilde düştüğünde, gelen para akışı harcamaları karşılayamayacak kadar hızlı bir şekilde düşer. Satışlar düştükçe, şirket yönetimleri maliyetleri düşürmeye çalışır, ancak bunların çoğu kısa vadede azaltılamaz. Krize dayalı yanıt, genellikle her departmanın bütçesinin zorunlu olarak daraltılması şeklindeki zamana bağlı bir biçim alır. Bu daralma da reklamcılık en büyük darbeyi alır. Bir pazarlama uzmanı bile reklam harcamalarının yarısının boşa gittiğini kabul eder ve deyim yerindeyse kimse bunun hangi yarısı olduğunu bulamaz.
Çözüm Hep Katı Bütçelemede Görülür
Katı bütçeleme, azalan gelir akışlarının devam eden sabit maliyet seviyelerini karşılayamayacağı gerçeğini de değiştiremez. Şirket hızla kırmızı alarma doğru girmektedir. Şimdi büyük harcamalar incelenir ve zor seçimler yapılır. Bu durumda en çok yaralayan kesimler gelecekteki modellerle ilgilidir. Yeni bir aracın üç ila dört yıllık üretim sürecinde yüz milyonlar harcanmaktadır. Gelecekteki ürünü iptal etmek veya ertelemek, büyük miktarlarda sermaye biriktirmek için mantıklı bir yer haline gelir ve sonuçları birkaç yıl boyunca tezahür etmez. Azalan nakit akışı göz önünde bulundurulduğunda, birçok “sahip olunması güzel” ürün basitçe iptal edilir. İyi satan bir aracın yepyeni bir versiyonu olacak olan araç, birkaç yıl sonra bir “küçük yenileme” ile piyasaya sürülür. Nakit akışı ve kârlılık ana itici güçler olduğundan, en çok satan, en kârlı programların yerinde kalması her zaman mantıklıdır.
Kovid-19 Gibi Krizler İlk Hayalimizdeki Arabaları Harcar
Yazının başında söylediğimiz gibi, dünyanın dört bir yanındaki önemli yöneticiler bu dönemde gelecekteki araç portföyüne göz atarlar. Ardından aile mücevherlerini korurken daha az sermaye harcaması hedefleri karşılamaya çalışılır. Böyle bir ortamda hayalimizdeki coupe, roadster ve hatta spor sedanların hayatta kalması zordur. Maalesef harcanırlar.
Olan hep hayallerimize oluyor:(
Hayalimdeki araba ile arama girenler serisinde covidden daha büyük sorunlar var malesef